Eski Şırnak Baro Başkanı ve aynı zamanda eski bakan ve milletvekili Şerafettin Elçi’nin yeğeni olan Nuşirevan Elçi, CHP’ye katıldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisine katılan Elçi’ye üyelik rozetini taktı. 

Kılıçdaroğlu, “Cumhuriyet Halk Partisi bu gün toplumun her kesimini kucaklamak istemektedir. Bu konuda ciddi adımlar attık” dedi.

Nuşirevan Elçi’nin üyelik formunu Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bizzat imzaladı.

CHP Genel Merkez binasında yapılan katılım töreninde Elçi’ye rozetini, Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu taktı.

Elçi, törende yaptığı konuşmada şunları söyledi:

“Siyasete girerken belli hedefleri ve amaçları hedef koyarak bu yola girdik. Hem ülkenin temel sorunlarını çözmek, hem de eskiden egemen olan hizmet siyasetini geri getirmek için bu yola koyulduğumu belirtmek isterim. Eksiksiz demokrasiyi getirebilmek için el birliği ile onları yapabileceğimize inanıyoruz”.

‘AÇILIM’ VE KUMPAS DAVALARININ SAVUNUCUSU

Açılım döneminde adı havalimanına verilen Şerafettin Elçi, 2011 seçimlerinde vekil seçildikten sonra “Parlamentoda edilecek yemini kabul etmemiz mümkün değil. Bu yemin faşizan bir anlayışla, sadece Türk şoven anlayışıyla hazırlanmış bir yemindir. Hiçbir zaman bu yemin bizim kabulleneceğimiz, benimseyeceğimiz, siyasi mücadele olarak bağlı kalacağımız bir yemin değil.” diye açıklamada bulunmuştu.

2013 yılında Şırnak Havalimanı’na amcası Şerafettin Elçi’nin adının verilmesi nedeniyle dönemin Başbakanı Tayyip Erdoğan’a teşekkür eden Nuşirevan Elçi, “Sayın Başbakan’ın vefası bize onur verdi. Şerafettin Elçi isminin verilmesi sadece bizi değil tüm bölgeyi mutlu etti. Çözüm sürecindeki en önemli adımlardan biri oldu. Sayın Elçi’nin adına yakışan karşılama yapılacak” dedi. Nuşirevan Elçi havalimanı açılışında Tayyip Erdoğan için deve keseceklerini de ifade etmişti.

Nuşirevan Elçi, ”Ergenekon davası benim kanaatime ve sanırım buradaki pek çok kişinin inancına göre asrın davasıdır.” demişti.

2009 yılında DTP’li bölge belediye başkanları ile buluşan Elçi, FETÖ’nün kumpasını şu sözlerle savunmuştu:

“Ergenekon davası benim kanaatime ve sanırım buradaki pek çok kişinin inancına göre asrın davasıdır. Türkiye’nin geçmişiyle yüzleştiğini ilk kez bu kadar net görüyoruz. Bu süreçte biz de Baro olarak elimizden geldiğince olayların karanlık yüzünün ortaya çıkması için çabalamaktayız. Olaylara sadece hukukçu gözüyle bakan, karşılarındaki insanların Kürt, Türk, sağcı, solcu olmasıyla ilgilenmeyen savcılarımızın da konuya gösterdikleri hassasiyete yalnız bölgede yaşayan hukukçular olarak değil, aynı zamanda bölge insanı olarak teşekkür ediyoruz. Türkiye’nin tarihinde ciddi hatalar var. Yıllarca yok sayılan Kürtler bugün resmi ağızlarda kabul ediliyorlar. Kırılan gururları onarılmaya çalışılıyor. Faili meçhullerin yeniden gündeme gelmesi bugün yok sayılan Kürt vatandaşlarımıza umut verdi. Dileğimiz bu umudun kırılmaması ve faili meçhullerin artık meçhullükten kurtarılmasıdır. Türkiye bu tarihini yeniden yazıyor ve tarih yazılırken bu bölgenin hukukçuları da buna ciddi bir katkı sunuyor. İnsan ve adalet söz konusu olduğunda geri kalan her şey teferruat olduğu bir dünya dileği ile gecemize katılan herkese teşekkür ediyorum” dedi.

TUNCAY GÜNEY’İN İDDİALARI ÜZERİNE SUÇ DUYURUSU

Nuşirevan Elçi, Silopi Cumhuriyet Başsavcılığı’na 1 Aralık 2008 tarihinde verdiği dilekçede, Faruk Arslan’ın kaleme aldığı “Karakutu-Ergenekonun karanlık ismi Tuncay Güney” kitabında 1990’lı yıllarda öldürülen bazı kişilerin asitle yakıldıktan sonra gömüldüğünün yer aldığını öne sürmüştü.

Dilekçede, gerekli inceleme yapılarak, sorumlular hakkında kamu davası açılması ve sorumluların cezalandırılmaları talep edilmişti.

FETÖ’nün ‘Kanada İmamı’ yazar Faruk Arslan da Türkiye’den firar etmişti.

‘ERGENEKON FIRAT’IN DOĞU YAKASINA GEÇTİ’

Elçi, kumpas dönemlerinde Cizre’deki Kuştepe köyünde yapılan kazı ile ilgili eski Cizre JİTEM komutanı Cemal Temizöz’ün ve eski Cizre Belediye Başkanı, korucubaşı Kamil Atak’ın tutuklanmasının, “Ergenekon soruşturmasının Fırat’ın doğu yakasına geçmesi” anlamına geldiğini savunmuştu.

Elçi, dönemin Kayseri İl Jandarma Alay Komutanı Albay Cemal Temizöz’ün gözaltına alınmasının ardından yaptığı açıklamada “Şimdi Ergenekon soruşturmasının Türk yargısının önemli mihenk taşlarından biri olacağını düşünüyoruz. Bölgeye sıçramasını aylardır bekliyoruz. Temizöz en az Levent Ersöz kadar bölgede faili meçhuller konusunda etkisi olan bir komutandı.” demişti.

ÖCALAN’LA GÖRÜŞÜLMESİNDEN MEMNUN OLMUŞTU

Sözce çözüm sürecinde terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmeleri değerlendiren Nuşirevan Elçi, görüşmeye sevindiklerini belirterek “Amcam yaşasaydı bu süreci en çok sevinen o olurdu. Malesef buna ömrü yetmedi” demişti.

Şerafettin Elçi’nin cenazesi terör örgütü sembolleri arasında defnedilmişti.

‘ERGENEKON DERİNLEŞTİRİLSİN’ İMZACISI

Ergenekon kumpasına destek veren 300 sözde “aydın”ın imzaladığı 2008 yılında yayımlanan “Ergenekon Derinleştirilsin, Kazanan Yurttaşlar Olacak” başlıklı bildiride Nuşirevan Elçi’nin de imzası vardı.

Bildiride, “Ergenekon iddianamesi ahtapotun kollarından birini yakalamıştır. Ancak, diğer kollara ve gövdeye ulaşmakta kendini sınırlamış kaygısı uyandırmaktadır” denilmişti. “Susurluk ve Şemdinli’de kaçırılan fırsatın” Ergenekon’la yakalanacağı belirtiliyordu.

Çoğunluğu AKP’nin “açılım kadrosu” ve “akil adamlar” listesinde yer alan 300 “aydın”, FETÖ’nün özel yetkili savcılıkları eliyle yürüttüğü yargı operasyonlarını da var gücüyle desteklemişti.